- aslı çıkmak
- подтверди́ться, оказа́ться пра́вдой
söylenenlerin aslı çıkarsa güç duruma düşecek — е́сли подтверди́тся то, что говори́лось, он ока́жется в затрудни́тельном положе́нии
Türkçe-rusça sözlük. 2013.
söylenenlerin aslı çıkarsa güç duruma düşecek — е́сли подтверди́тся то, что говори́лось, он ока́жется в затрудни́тельном положе́нии
Türkçe-rusça sözlük. 2013.
aslı çıkmak — gerçek olduğu anlaşılmak, gerçek olduğu ortaya çıkmak Söylenenlerin aslı çıkarsa güç duruma düşecek … Çağatay Osmanlı Sözlük
asıl — is., slı, Ar. aṣl 1) Bir şeyin kendisi, örnek, kopya karşıtı Bir belgenin aslı. 2) Kök, köken, kaynak Yazının aslı resimdir. 3) Gerçeklik Bu haberin aslı yok. 4) Soy, nesep İnsan dedi, aslını unutmamalıdır. S. F. Abasıyanık 5) sf. Gerçek, esas,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
anlaşılmak — nsz 1) Anlama işine konu olmak 2) Belli olmak, ortaya çıkmak ... çıkarılan haberlerin aslı olmadığı anlaşılmıştı. F. F. Tülbentçi Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller anlaşıldı Vehbinin kerrakesi … Çağatay Osmanlı Sözlük